Bir gün evlenirsen ve oğlun olursa benim adımı ver ona. sana baba olmak şiirden daha çok yakışacak” dedi sevdiğim kadın kalbimi parçaladığının farkında olmadan.
Bir gün evlenirsen ve oğlun olursa benim adımı ver ona. sana baba olmak şiirden daha çok yakışacak” dedi sevdiğim kadın kalbimi parçaladığının farkında olmadan.
Oysa ben bir başkasıyla olmayı hiç düşünmüyordum.
Ben bir başkasıyla yanlışlıkla göz göze geldiğim de bile ona ihanet etmiş gibi ağlayan bir adamken; bir başkasıyla yuva kurmamı nasıl isterdi ki…
Onunla olsun istiyordum; yuvam.
Onunla yaşlanmak, ona yaslanıp mutlu ölmek istiyordum.
Ondan bir çocuğum olsun, ona benzesin. o gibi baksın, gülsün istiyordum.
Bize ait bir varlık olsun istedim.
Bizim olsun. biz olalım. biz yaşayalım istedim.
Olmadı. olduramadık.
Bekledim. uzattım ellerimi ona doğru, tutmadı. gitti…
Yıllar sonra, yanında bir adam, kucağında bir olan çocuğu görürsem… o yanında ki adam ben değil de, Benim hayalimi yaşayan başka bir adamsa… oğluna benim adımı verme.
Ona seslendikce ben düşerim aklına, istemem ihanet etme yuvana…
Sonra, “beni sevmiş” düşüncesi kaplar kalbimi. buda yalan olur. seven, sevdiğinin elini tutardı. o zaman oğluna adaş değil, baba olmam gerekirdi. sen gitmeyi seçtin, beni sevmemişliğinle…